Konu: MASKELİ BİR KADIN FİLMİNİN YAZISI Ptsi Mart 09, 2009 5:39 pm
Maske takmış tuhaf köpekler ve tekinsiz görünüşlü mavi gözlü afacan bir çocukla ilgili korkunç rüyalar gören Casey Beldon’ın (Odette Yustman) gözlerinin rengi değişmeye, gözü açık hayaller görmeye başlar. Gördüğü korkutucu imgeleri anlamaya çalışan Casey araştırmaları sonucu başına musallat olan şeyin ana rahmindeyken ölmüş ikiz kardeşinin ruhu olduğunu ve intikam peşinde olduğunu anlar.
Korku Filmleri Yorumu: Çok paranız ya da çok vaktiniz varsa bu filmi seyretmekle kendinize kötülük yapmış sayılmazsınız. Bu koşulları yerine getiremediğniz durumlarda bu filmi izlemeniz bünyenizde telafisi zor sıkıntı kabarcıklarına yol açacaktır. Tek kelimeyle berbat bir senaryoya sahip bir film “Doğmamış”. İzlenilirliği nerdeyse sıfır. Bu anlamda oldukça da şaşırtıcı bir film. Çünkü filmin yönetmeni David Goyer aynı zamanda filmin senaryosunun da yazarı. Ve yine aynı David Goyer iyi bir senarist olarak tanınıyor. Dark City’den (Karanlık Şehir) tutun Blade’e, gelmiş geçmiş en iyi Batman olan Kara Şovalye’ye kadar pekçok filmin senayosu Goyer’e emanet edilmiş. Yalnız dikkat ederseniz bunlar hep orijinal fikri bir başkasına, ya da bir çizgi romana dayanan filmler. Bunu özellikle fark etmek gerek bence, çünkü bu filmi izledikten sonra bu kişinin o “sağlam” senarist kimliği de bence tartışmaya açık bir hale gelir. Senarist olarak tanınan Goyer, bir korku filmi çekmeye karar vermiş ve bunu yaparken senaryo yazmak yerine korkunç olduğunu düşündüğü bazı rüya görüntülerini, bazı simgesel görselleri ucuca eklemiş. Bir nevi kolaj yapmış. Biraraya getirdiği bu görüntü parçacıklarının herbiri kendi içinde son derece yavaş akan, akmayan sürünen parçalar. Herbir parça kendi içinde son derece yavaş biçimde ilerliyor. Bu yavaşlık ve parçalanmışlık arasında ne iki satır diyologa, ne karakter geliştirmeye, ne öyküyü anlatmaya zaman kalmıyor. Yani bu aslında bir film değil. Bir video kliptir desek o da olmaz; çünkü bu kadar yavaş akan bir video klip de olmaz. Konu hayalet öyküsü olunca, exorcism de işin içine girince inandırıcılık filmin ihtiyaç duyduğu bir unsur. Ama film izleyiciyi inandırmaya değil, yönetmenin güzel ve etkileyici bulduğu görüntüleri uydu uymadı demeden birleştirmeye çalışan bir karmaşa. Sonunda da saçmasapan, altyapısı doldurulmamış güdük bir “Yahudi Exorcismi” ile de sona eriyor. Koskoca Gary Oldman’a da hayatındaki en saçma, en gereksiz rolü vermişler. “Yahudi Exorcismi nedir?”, “Gary Oldman nasıl heba edilir?” ya da “kötü film nedir?” sorularının yanıtlarını bulmak için kaçırılmayacak bir fırsat “Doğmamış”. Doğmasın da zaten